Hukuk Devletinde Yakalama, İfade Alma Ve Tutuklama
HUKUK DEVLETİNDE YAKALAMA, İFADE ALMA VE TUTUKLAMA
02.04.2008
İSTANBUL BAROSU CUMHURİYET HUKUKU VE KÜLTÜRÜ MERKEZİ
&
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Detail.asp?CatID=1&SubCatID=1&ID=3360
İstanbul Barosu Cumhuriyet Hukuku ve Kültürü Merkezi ile Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen toplantıda “Hukuk Devletinde Yakalama, İfade Alma ve Tutuklama” konusu ele alındı.
Toplantı, 2 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’da Beşiktaş’taki Bahçeşehir Üniversitesi Yerleşimi Fazıl Say Salonunda yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Durakoğlu, adil yargılama hakkının gerçekleştirilmesinde hâkim ve savcıdan daha çok avukatlara görev düştüğünü söyledi.
Sanık hakkını savunmanın sadece avukata kaldığını, hala avukata dosya göstermekten çekinen savcıların bulunduğunu belirten Durakoğlu, bütün bunların birbirimize olan ihtiyacın algılanmamasından kaynaklandığını, bazı değişimleri henüz içselleştiremediğimizin görüldüğünü bildirdi.
İlhan Selçuk olayında görüldüğü gibi hukuka aykırı soruşturmaların her gün yaşandığına işaret edene Durakoğlu, “Bunun nedenlerinden biri savcının alanına giren soruşturmada polisin devreye girerek çok yanlış uygulamalar yapması, gizlilik taşıyan bir soruşturmada savunmanın ulaşamadığı bilgilerin ertesi günü basında tefrika edilmesi ve hukukun kamuoyunun oluşumunda aracı kılınmaya çalışılmasıdır” dedi.
Bu durumda kimilerinin hukukun siyasallaştırılmasından, bazılarının da yargı darbesinden söz eder hale geldiğini anlatan Durakoğlu, sorunun aslında bürokrasinin içinde oluşan kutuplaşmanın hukuk sistemimize ciddi bir biçimde saldırmasından kaynaklandığını sözlerine ekledi.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cumhur Özakman da açılış konuşmasında, yargı bağımsızlığı bulunmayan bir devletten “Hukuk Devleti” olarak söz etmenin mümkün olmadığını, yargının hem yasamayı, hem yürütmeyi kontrol ettiğini, hatta gerektiğinde kendi kendini de kontrol etiğini bildirdi.
Özakman, uygulamadan kopuk bir eğitimden yana olmadıklarını, bu nedenle baro ile işbirliği yaparak çok güzel çalışmalar ortaya koyduklarını ve bu işbirliğini sürdürmek istediklerini belirtti.
Daha sonra oturumlara geçildi. İlk oturumu İstanbul Barosu İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Durakoğlu yönetti.
Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahri Öztürk, “CMK’nın Koruma Tedbirleri Bakımından Getirdiği Esaslar” üzerinde durdu.
Koruma tedbirleri açısından özgürlük ve güvenliğin önem taşıdığına dikkat çeken Öztürk, ikisinden bikrini tercih etmek yerine özgürlük ve güvenliği birlikte düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Ceza Muhakemesi Kanununda delilden sanığa gitme yolunun açıldığını hatırlatan Bahri Öztürk, kanuna aykırı elde edilen delillerin delil sayılamayacağını, hazırlanan iddianamelerde savcıların sanık lehine delilleri de toplaması gerektiğini ancak uygulamada buna rastlanmadığını bildirdi.
Avrupa ülkelerinde reform öncüleri olarak hep avukatların görüldüğünü kaydeden Bahri Öztürk, hukukun uygulanmasında ve adil yargılamada görülen aksaklıklarda avukatlara önemli görevlere düştüğünü, örneğin CMK uygulamalarında özellikle İstanbul’da pek çok yanlışlar yapıldığını, CMK’yı İstanbul’da görmenin adeta mümkün olmadığını savundu.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey de CMK konusunda baroları bir lokomotif olarak gördüğünü, avukatların uygulamalarda ciddi başarılar elde ettiklerini ve artık işkenceden söz edilemez hale gelindiğini bildirdi.
Son yıllarda Türk Hukuk Sistemine uzlaşma, arabuluculuk, çapraz sorgu gibi yeni yeni kurumların eklendiğini belirten Yenisey, konuşmasını “Kolluğun Yakalama Yetkisi” üzerine yoğunlaştırdı ve İngiltere’de yaşanan “O’hara Kararı” örneği üzerinde durdu.
İkinci oturumu İstanbul Barosu Cumhuriyet Hukuku ve Kültürü Merkezi Başkan Yardımcısı Av. İsmail Altay yönetti.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Tumur Demirbaş, konuşmasında “İfade Alma” konusunu anlattı. Demirbaş, CMK’da yer alan şüphelinin hakları, kimlik saptama, esasa ilişkin ifade alma ve Kabahatler Kanunu’na ilişkin maddeler üzerinde açıklamalarda bulundu.
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av. Hüseyin Uğur Poyraz da konuşmasında uygulamalarda meydana gelen aksaklıklar ve hukuka aykırılıklar konusunda çeşitli örnekler verdi.
Yasaların hazırlanmasında uygulamacıların da bulunması gerektiğini belirten Poyraz, siyasilerin sadece teorisyenlerin görüşünü aldıklarını, bunun için de ortaya çıkan yasaların ayaklarının yere basmadığını, bu nedenle de uygulamada sıkıntılar yaşandığını bildirdi.
Konuşmacılar, oturum sonlarında katılımcılar tarafından kendilerine yöneltilen soruları yanıtladılar.