Sermaye Piyasası Suçları
SERMAYE PİYASASI SUÇLARI
24.11.2007
İstanbul Barosu Bankacılık ve Finansal Kurumlar Komisyonu
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Detail.asp?CatID=1&SubCatID=1&ID=3059
İstanbul Barosu Bankacılık ve Finansal Kurumlar Komisyonunca düzenlenen Finansal Suçlar dizisinin ikinci paneli 24 Kasım Cumartesi günü saat 11.00’da Orhan Apaydın Konferans Salonunda yapıldı. Panelde sermaye piyasası suçları iki oturumda ele alındı.
Panelin açılışında konuşan Bankacılık ve Finansal Kurumlar Komisyonu Başkanı Av. İsmail Altay, komisyon çalışmaları hakkında bilgi verdi, aralık ve ocak aylarında olmak üzere iki panel daha yapacaklarını bildirdi. Altay, sermaye piyasasına ilişkin düzenledikleri panellerin sadece meslektaşlar arası değil, aracı kuruluş yetkilileri ve çalışanlarıyla, hatta konuya ilgi duyan vatandaşlarımızla da bilgi paylaşımının amaçlandığını söyledi.
Bankacılık ve Finansal Kurumlar Komisyonu Başkanı Av. İsmail Altay’ın yönettiği panelin sabah oturumunda konuşan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Disiplin Komitesi Başkanı Av. Bedii Ensari, sermaye piyasasının güven, aleniyet (şeffaflık) ve istikrar gibi vazgeçilmez ilkeler üzerine kurulduğunu, bu ilkelere öncelik tanıdığını ve bunlara aykırılığın suç oluşturduğunu anlattı.
Ülkemizde sermaye piyasası tarihinin çok kısa olduğunu, SPK yasasının sık sık değişikliğe uğradığını belirten Bedii Ensari, AB’ye uyum çerçevesinde yasada yeni değişiklikler yapılmasının gündemde olduğunu ve Alman Sermaye Piyasası Yasasının örnek alınması önerisinde bulunduklarını bildirdi. Ensari, “47. madde açık ve anlaşılır hale getirilmeli, suçun maddi ve manevi unsurları düzenlemede mutlaka bulunmalı ve bu alanda ihtisas mahkemeleri kurulmalı” dedi.
“İzinsiz Halka Arz Suçu” konusunda bilgi veren SPK Denetleme Dairesi Eski Başkan Yardımcısı Akif Şener, izinli halka arz diye bir şeyin bulunmadığını, Sermaye Piyasası Kurulunun şirketleri inceleyip değerlendirme yaptığını, halka arzın kamu yararına aykırı düşüp düşmediğini denetlediğini bildirdi.
Şener, SPK’nın halka arz için her türlü çağrı yolunu kullanabileceğini, halka arzda açıklanacak bilgilerin izahnamede yer alacağını, Kurul kaydına alındıktan sonra izahnamenin ticaret siciline tescil edileceğini anlattı.
Bankacılık ve Finansal Kurumlar Komisyonu Üyesi Av. Sanlı Baş, “Sermaye Piyasasında İçerden Öğrenenlerin Ticareti” konusunu anlatırken, içerden edinilen bilginin kullanılmasında özel kast olması gerektiğini vurguladı.
Baş, “Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri, denetçiler ve diğer ilgili personel içerden bilgi alabilirler. Meslekleri ya da konumları gereği doğrudan ya da dolaylı olarak bilgiye ulaşabilecek kişilerden elde edilen bilgi üzerine yatırım yaparlarsa (eş ya da sekreter) cezai sorumluluğu vardır” dedi.
Öğleden sonra yapılan ikinci oturumda ise, SPK Denetleme Dairesi Başkan Yardımcısı Nahit Akarkarasu SPK Yasasında farklı fiyat, ücret ve bedel uygulamak gibi örtülü işlemlerde bulunarak kârın ya da mal varlığının azaltılmasının yasak olduğunu vurguladı.
Örtülü kazanç konusunda yargı kararlarında emsalin öne çıktığını belirten Akarkarasu, “Maliye Bakanlığının da emsalle ilgili ölçütleri var. Uygulamalarda iç emsal varsa ona, yoksa dış emsale bakılıyor. Emsal bulmak işi oldukça zordur. Makul bulunan işlem bulunduktan sonra karşılaştırma yapılır. Kurumlar Vergisi Kanunu emsal karşılaştırmalarına ilişkin esaslar getirmiştir” dedi.
Bankacılık ve Finansal Kurumlar Komisyonu Üyesi Av. Aslı Özkan, piyasanın etkin işleyiş kurallarına uygun çalışmasını denetleyen SPK’nın kamu gücünü kullanarak meslek kurallarına aykırı durumlarda idari yaptırımlar uyguladığını ve para cezası verdiğini bildirdi.
2005 yılında Kabahatler Kanununun yürürlüğe girmesiyle idari yaptırım içeren bazı konuların bu kanun kapsamına alındığını kaydeden Aslı Özkan, Kabahatler Kanununun genel hükümler bölümünün Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine yeni düzenleme yapıldığını, bu düzenlemenin de sorunu çözmediğini, işi daha karışık bir hale getirdiğini söyledi. Özkan, “Kabahatler Kanunu yeniden ele alınmalı ve düzeltilmeli, mevcut haliyle çok karmaşık bir yargı yolu ortaya çıkmaktadır” dedi.
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal da kabahatler kanununun adına uygun bir kanun olduğunu, bir kanunun ancak bu kadar kötü hazırlanabileceğini savundu.
Kocasakal, “Hukuk devrimi yapıyoruz dediler, 80 yıllık birikimi yok ettiler. Karşı devrim hukukunu getirdiler. Pek çok kavramın içini boşalttılar. Günümüzde Türk hukukunda bir panik yaşanıyor” dedi.
Kocasakal konuşmasının son bölümünde, Yeni TCK ve CMK’nın Sermaye Piyasası Kanunundaki suçlara etkisi konusunda değerlendirmeler yaptı.