Nükleer Enerji
NÜKLEER ENERJİNİN HUKUKİ VE TEKNİK ALT YAPISI
01.04.2011
İSTANBUL BAROSU ENERJİ HUKUKU KOMİSYONU
İstanbul Barosu Enerji Hukuku Komisyonunca düzenlenen “Son Gelişmeler Işığında Nükleer Enerjinin Hukuki Ve Teknik Alt Yapısı” konulu panel, 1 Nisan 2011 Cuma günü saat 15.00 – 18.00 arasında Baromuz Kültür Merkezinde yapıldı.
Panelin açılışında konuşan İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal, nükleer enerji konusunda kafa karışıklığı yaşandığını söyledi.
Enerji Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Aslı Aydınöz de açılış konuşmasında, Japonya’da yaşanan deprem felaketiyle Fukuşima Nükleer Enerji Santralında meydana gelen kazadan sonra, nükleer enerjinin dünyada yeniden tartışılır duruma geldiğini bildirdi.
Paneli yöneten İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. İsmail Altay,dünyada büyük bir enerji sorunu yaşandığını, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde devam eden çatışmaların temelinde enerji olayının bulunduğunu, Japonya’daki nükleer santral kazasının giderek dünyayı etkisi altına almaya başladığını belirtti.
Panelde konuşan Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Nükleer Enerji Santrallerinin yapısı, çalışması ve dünyadaki enerji santralleri hakkında bilgi verdi. Kılıç, Fukuşima Nükleer Enerji Santralinden yayılan radyoaktif sızıntının Avrupa ülkelerine yayıldığını ve Çernobil kazasında yayılan sızıntının %20’sine ulaştığını söyledi.
Fukuşima santralinin suyla soğutulmasında başarı sağlanamadığını, üstünün kapatılması için çalışmalar yapıldığını belirten Kılıç, Japonya’da meydana gelen nükleer kazayı dünyadaki hiçbir kazayla kıyaslamanın mümkün olmadığını bildirdi.
Ruslar tarafından Türkiye’nin turizm bölgesi Akkuyu’ya yapılacak nükleer enerji santraline de karşı çıkan Kılıç, Akkuyu tam kapasite çalışsa bile toplam enerji üretiminin ancak %8’ini karşılayabileceğini, nükleer enerjinin ucuz bir enerji olmadığını ve atık sorununun nasıl çözüleceğinin de henüz belli olmadığını kaydetti.
Panelin ikinci konuşmacısı Av. Arif Nihat Alpsoy da Akkuyu Nükleer Enerji Santraline ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. Santral için uluslararası bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin TBMM’de kabul edilerek kanunlaştığını, Anayasa’nın 90. Maddesi gereğince kanunun anayasaya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine gidilemeyeceğini belirten Alpsoy, sözleşme gereği %51 hisseye sahip Rus Şirketin santrali kuracağını, işleteceğini ve 15 yıl karının %20’sini hazineye bırakacağını söyledi.
Santrali işleten şirketin TBMM denetiminden çıkacağını, Türkiye’nin doğalgaz ve elektrikten sonra nükleer enerji konusunda da Rusya’ya bağımlı olacağını belirten Alpsoy, bir gün Türkiye Avrupa Birliğine üye olursa bu santrali kapatmak zorunda kalacağını, Rusların Bulgaristan’da yaptıkları santrali Bulgarların AB’ye girdikten sonra kapatmak zorunda kaldıklarını, çünkü Rus teknolojisinin AB standartlarına uygun olmadığını bildirdi.
Alpsoy, Akkuyu Nükleer Enerji santralinin ÇED raporunun bulunmadığını, sözleşme feshedildiği takdirde Türkiye’nin uluslararası tahkimle karşı karşıya kalacağını sözlerine ekledi.
Soru ve cevap bölümünün tamamlanmasından sonra konuşmacılara birerTeşekkür Belgesi verildi.
http://www.istanbulbarosu.org.tr/detail.asp?CatID=1&SubCatID=1&ID=5710