Kadıköy’de Engel Avı
Kadıköy’de engel avı
Engelsiz şehir, engelsiz ülke için ‘engel avı’na çıktık. Kadıköy sokaklarında engelleri tek tek tespit ettik. Engelliler için kalabalık ve plansız bir şehirde dolaşabilmek oldukça zor
09 Şubat 2015 Pazartesi 10:58
Sevgim Yavuz
Kadıköy Kent Konseyi Hukuk Çalışma Grubu Başkanı Avukat İsmail Altay, konseyde yer alan 35 arkadaşıyla birlikte engelsiz şehir, engelsiz ülke için “engel avı” başlattı. Avukat İsmail Altay, ortopedik engelli Bahattin Hekimoğlu, görme engelli Yusuf Demir ve bize eşlik eden avukat Figen Erbek ile birlikte Kadıköy sokaklarını dolaştık. Figen hanım 16 yıldır Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nde gönüllü çalışıyor. Bu nedenle Bahattin Hekimoğlu ve Yusuf Demir’le dolaşırken bize engelleri tespit etmemizde çok yardımcı oldu.
Bahattin Hekimoğlu, 26 yaşında omurilik felçlisi. Yüzde 76 bedensel engeli bulunuyor. 16 Temmuz 2006’da Heybeliada’da sığ suya balıklama atlaması sonucu boynunun kırıldığını söyleyerek başladı söze. Daha sonra Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ile tanışmış Hekimoğlu. 2013 yılında orada İstanbul Kalkınma Ajansı (İSKA)’nın vermiş olduğu grafik tasarım ve kişisel gelişim eğitimleri almış. Şimdiyse dernekte Sosyal İşler Departmanı’nda görevli...
Yusuf Demir ise 31 yaşında. İlk ve ortaokulu görme engelliler okulunda okumuş. Sonra da karma liseye geçmiş. Karma lisede okumasının insanların engelli bireyleri benimsemesi açısından önemli olduğunu vurguluyor. 1997’den beri göz damarlarındaki problem nedeniyle göremiyor. Sosyal yaşam onun için oldukça önemli. Şikayetiyse bedensel engellilerin toplumsal hayattan dışlanması. Engellilerin karşılaştığı en büyük sorunun eğitim ve istihdam olduğunu söylüyor. Kadıköy Belediyesi İSMEK’ten bilgisayar sertifikası almış. Türkiye Görme Engellileri Derneği’nde çalışıyor.
SARI ÇİZGİNİN SONU OTOBÜS DURAĞI
Grupla Kadıköy Söğütlüçeşme’de buluştuk. İlk engel ortopedik engelli Bahattin Hekimoğlu’nun otomobilinden inememesi ile başladı. Ortopedik engelli bir birey için birine bağımsız olmanın çok zor olduğunu söyledi Hekimoğlu bu sırada. Geziye başlamadan önce birer çay içmeye karar verdik. Yakınımızdaki büfeye doğru ilerlerken tekerlekli sandalye ile kaldırıma çıkabilmek için bir rampa olmadığını fark ettik. Hekimoğlu, karşısında duran büfeye arkadan dolaşarak ulaşmak zorunda kaldı. Görme engelli Yusuf Demir de benzer bir durum yaşadı. Büfeye doğru gelirken, kaldırımın ortasında duran ağaç nedeniyle zorluk çekti. Karşıdan karşıya geçmek de biraz sıkıntılı oldu. Bir süre bekledikten sonra birkaç araç sürücüsü bize yol verdi.
Grupla Kadıköy Söğütlüçeşme’de buluştuk. İlk engel ortopedik engelli Bahattin Hekimoğlu’nun otomobilinden inememesi ile başladı. Ortopedik engelli bir birey için birine bağımsız olmanın çok zor olduğunu söyledi Hekimoğlu bu sırada. Geziye başlamadan önce birer çay içmeye karar verdik. Yakınımızdaki büfeye doğru ilerlerken tekerlekli sandalye ile kaldırıma çıkabilmek için bir rampa olmadığını fark ettik. Hekimoğlu, karşısında duran büfeye arkadan dolaşarak ulaşmak zorunda kaldı. Görme engelli Yusuf Demir de benzer bir durum yaşadı. Büfeye doğru gelirken, kaldırımın ortasında duran ağaç nedeniyle zorluk çekti. Karşıdan karşıya geçmek de biraz sıkıntılı oldu. Bir süre bekledikten sonra birkaç araç sürücüsü bize yol verdi.
Ardından dolaşmaya devam ettik. Belediye’den Bahariye Caddesi’ne doğru yürürken kaldırımdaki rampaların ya da sarı çizgilerin ne kadar biçimsiz olduğunu fark etmemek imkânsızdı. Kaldırımlara araçların park etmesini engellemek amacıyla konulan kaldırım tümsekleri, görme engellileri sakatlayacak, ortopedik engellilere ise yol vermeyecek şekilde sıralanmıştı. Hekimoğlu ve Demir için sürekli yeni bir engel çıkıyordu. Bankaların ATM’leri engellilerin kullanabileceği biçimde değil. Üstelik umumi tuvaletler de engellilere uygun değil. Bahattin Hekimoğlu, bu nedenle AVM’lere mahkum olduklarını, sokaklarda dolaşamadıklarını söylüyor. Karşılaştığımız her 500 metrede bir rampa vardı. Sarı çizgileri takip ederek yürüyen Demir, bir anda karşısında otobüs durağını buldu. Hekimoğlu ise Bahariye Caddesi’ne kadar bizimle gelemedi. Çünkü sokaklar, caddeler tekerlekli sandalye ile dolaşmasına izin vermiyordu.
Hem dolaşıp hem sohbet ederken Yusuf Demir ailesinin ona çok destek olduğunu söyledi. Görememeye başladığı ilk zamanlarda ailesinin onu hep motive ettiğini, hayattan koparmadığını anlattı. Demir, birçok engellinin aldıkları sosyal yardım kesilecek diye çalışmaya başlayamadığına da dikkat çekti.
Aydınlık Gazetesi