İkinci Kuşak Kumpas Başladı
İKİNCİ KUŞAK KUMPAS BAŞLADI
Ve Cumhuriyet Gazetesi yazarları Can Dündar ile Erdem Gül de tutuklandı. "Cumhuriyet" sussun dendi... Halk bilmesin dendi... Oysa ki "bilgisiz" halktan cumhuriyet, "sadece" sandıktan demokrasi olmaz.
Hukuk adına ise yeni bir şey söyleyemem. Hukuki bir zemin yoksa hukuk adına ne denebilir ki... Basın özgürlüğü, yazarın ifade ve halkın öğrenme özgürlüğü "hukuk devleti"ne ilişkin kavramlardır. Bu topraklarda da özgürlükler yeşersin, güvencemiz olacak olan hukuk devleti kurulsun, demokrasi olsun kavgası verdik, veriyoruz.
Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Cihaner, Askeri Casusluk, Oda TV, Şike ... Özel Yetkili Mahkemeler eliyle hukukun silah olarak kullanılması, itibarsızlaştırmalar, bir yargılama tedbiri türü olan tutuklamanın "infaz" haline getirilmesi, mahkeme salonlarının ötesinde "önyargılar"la oluşturulan "peşin hüküm"ler.
Dava ve kavga arkadaşlarım İstanbul Barosu Yönetimindeki meslektaşlarımla birlikte ilk kuşak kumpas davalarına göğüs geldik. Mücadelemizi kırmak için bize de kumpas kurdular, iki dava açtılar, sözüm ona yargıladılar. Yarattıkları Silivri Cehenneminin ateşinin içinden geçtik. Yetmedi, Cumhuriyetin ve hukukun kalesi İstanbul Barosu'nu, yönetimimizi düşürmeye kalktılar. Eğilmedik, bükülmedik. Hepsinden dimdik çıktık. Bunlar da kumpas dedik. Dönemin hükümeti 17-25 Aralık sürecinden sonra yol arkadaşlarını paralel ilan etti. Dönemin başbakanı, savcılığını yaptığını ilan ettiği davaların kumpas olduğunu ikrar etti, sorumluluğu "paralel" dediği kan kardeşine atarak aklanmaya kalktı.
Her şeye rağmen 1 Kasım seçimleriyle tekrar iktidardalar.
Ve şimdi Guguk kuşu yine öttü. İkinci kuşak kumpas davaları süreci başladı...
12 Eylül 2010'da yapılan Anayasa referandumunda, 12 Eylül 1980'in askeri diktatörlüğünün bitirileceğini ileri sürülerek kol kola girenlerin asıl hedefi, 12 Eylül 1919'du. Asıl ve tek hedef monarşiye ve emperyalizme karşı yapılan "Kutsal İsyan" ve Kemalist Devrimdi, Atatürk Cumhuriyetiydi. Emperyalizmin ve Osmanlı restorasyonunun mıntıka temizliği yapılıyordu referandumla.
"Yetmez ama evet"ciler rahat uyuyordur muhakkak... Ve "istikrarın devamı" için oy vererek hukuksuzluğun da istikrarına devam diyenler de rahat uyuyordur....
Uykunuzun arasında "Asıl yargılanması gereken, suçu işleyendir; yazan değil" fısıltısı duyarsanız hiç rahatınızı bozmayın, kabus görmeyin olur mu... An gelecek, kabusa uyanacaksınız zaten. Güvende olduğunuzu sandınız ancak görüyorsunuz ki karşı-devrim de çocuklarını yer...
Ama huyumuz kurusun, karşı-devrime karşı omuz omuza veren bizde "sarı öküzü verme" kültürü yok. "Hukuksuzluklara pes" desek de asla pes etmeyiz. 27.11.2015
Av. İsmail ALTAY
İstanbul Barosu Meclisi Başkan Vekili
http://giresungazete.net/2015/12/01/ikinci-kusak-kumpas-basladi/