Uyuşmazlık Konusunun Tahkim Şartına Girip Girmediği
DAVA KONUSU UYUŞMAZLIĞIN TAHKİM ŞARTINA GİRİP GİRMEDİĞİ
Y.11. H.D. Esas: 2004/4057 – Karar: 2005/599 – Tarih: 01.02.2005
HUMK.m. 519
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 8. Ticaret Mahkemesi’nce verilen 4.11.2003 tarih ve 2002/1277-2003/1624 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin, müvekkiline karşı İstanbul Ticaret Odası Tahkim Bürosu'nda, 2000/5 esas sayılı dosya ile tahkim davası açtıklarını, oysa davalı şirket ile müvekkili arasında bir tahkim sözleşmesi olmadığı ve belgedeki tahkime konu anlaşmazlık ile taraflar arasındaki anlaşmazlık konusunun bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, bu davanın hakemde görülemeyeceği nedeni ile tahkim başvurusunun geçersizliğinin tespitine ve bu davadaki tüm usul işlemlerinin geçersizliğine ve iptaline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının, tahkim hükmü de içeren dava konusu sözleşmenin tarafı olmaması gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında var olan uyuşmazlığın, tahkimde çözülüp çözülemeyeceğine ilişkin olarak, HUMK'nun 519. maddesi kapsamında tespit istemine ilişkindir.
Davacı T... North Communications Inc. anılan tahkim sözleşmesinin tarafı olmadığını ve esasen aralarındaki uyuşmazlığın da konu itibarıyla tahkim sözleşmesi kapsamında kalmadığını ileri sürmüş, mahkemece, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HUMK'nun 519. maddesi hükmü kapsamındaki düzenleme, esasen davaya konu uyuşmazlığın, var olan belli bir tahkim sözleşmesinin ya da bir sözleşmedeki tahkim şartının kapsamına girip girmediğinin, geçerli ya da sahte olup olmadığının ya da tahkim veya sözleşmenin geçerli olup olmadığının iddia edilmesi gibi durumları kapsamaktadır. (Bkz. Prof. Dr. B.Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul, 1991, 4.C.4020 sh) Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi, HUMK'nun 519. maddesi kapsamında mahkemece çözümleneceği öngörülen hususlar, esasen var olan bir tahkim sözleşmesinin kapsamı, geçerliliği, mevzuata uygunluğu gibi tahkim iradesinin emredici kanun hükümlerine uygun olup olmaması ve tahkim sözleşmesinin yorumlanmasında karşılaşılan sorunlarla ilgilidir.
Davacı T... North Communications Inc'in davalısı olduğu tahkim kurulundaki davada ileri sürdüğü husumet itirazı, HUMK'nun 519. maddesi kapsamında mahkemece çözümlenecek bir sorun olmayıp, davanın esasının çözümüne ilişkin olduğu için, tahkim sözleşmesi gereği, tahkim kurulunca çözümlenecektir. Buna göre, mahkemece, tarafların tahkim sözleşmesi yapma iradelerine rağmen, uyuşmazlığın özünü ilgilendiren husumet itirazını karara bağlayarak, davayı esastan da sonuçlandıracak nitelikte karar verilmesi doğru değildir.
O halde, mahkemece, davacı T... North Communications Inc'in davalısı olduğu takim kurulundaki davada ileri sürdüğü husumet itirazının tahkim kurulunca davanın esası kapsamında çözümleneceği gözetilmelidir.
Öte yandan, mahkemece, davacı T… North Communications Inc'in her iki davada da ikinci itiraz nedeni olarak ileri sürdüğü, tahkim sözleşmesinin hisse satışından doğan uyuşmazlıkları kapsadığı halde tahkime konu uyuşmazlığın haksız rekabete dayalı tazminat istemi olduğu için, bu uyuşmazlığın tahkimde çözülemeyeceğine ilişkin itirazı, kararın niteliğine göre yanıtsız bırakılmıştır. Bu hususun yukarıdaki açıklamalara göre HUMK'nun 519. maddesi hükmü kapsamında kaldığı açıktır.
Bu durumda mahkemece, davacı şirketin, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tahkim sözleşmesi kapsamına girmediğine ilişkin itirazı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi, husumet itirazının ise, uyuşmazlığın tahkim sözleşmesi kapsamında kaldığının kabulü halinde davanın esasını çözümleyecek olan tahkim kuruluna bırakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.