İcralar Öldürüldü Tehlikenin Farkında mısınız?
İCRALAR ÖLDÜRÜLDÜ
TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ? [1]
TBMM’ndeki Adalet Bakanlığı’na verilecek bütçe görüşmesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Türkiye’den yapılan başvuru sayısı, cezaevlerinin doluluk oranı, tutukluluk ve yargılama süreleri konuları öne çıktı. Gerçekten de bunlar çok önemli konular. Ancak gözden kaçan başka önemli konular ve bunların doğuracağı sonuçlar var. Örneğin Türkiye’de artık icra müdürlükleri işlemez hale getirildi.
Şu an yaklaşık 20 milyon icra dosyası var. Ancak icra müdürlükleri, yetersiz fiziki koşullar ve personel yetersizliği nedeniyle görevlerini yerine getiremiyor. Dosyada işlem yapılamıyor, hacze gidilemiyor, alacaklar tahsil edilemiyor, mahkeme kararları yerine getirilemiyor. Dava kazanılsa da, müddeabih (dava konusu) kaybediliyor. Adil bir yargılama sonucu hakka ulaşabilecek karar alınsa bile, hakka ulaşılamıyor. Devletin yumruğu olan icra, yine devlet eliyle kırılmış durumda. Hakkını vermeyenden başka, hakkını almakla görevli devlet de alacaklıyı mağdur ediyor. Haklı hakkını, alacaklı alacağını alamıyor. Alacağını alamayan, borçlarını ödeyemiyor. Alacaklı, borçlu oluyor. Piyasalarda domino etkisi yaratan bu durumun sonucunda, ticari hayatta -medyaya yansıtılmayan- ekonomik kriz yaşanıyor.
Personel almak için “kaynak yok” savunması, devletin asli fonksiyonu olan adaleti sağlamanın bahanesi olamaz. Kaldı ki, adalet sağlama gerekçesiyle –her yıl zam yapılarak- alınan harçlar, adalet fonksiyonunun icrası için harcanmıyor.
İcranın, yani devletin hak alma fonksiyonunu yerine getirmemesi, devletin prestijini sarsıyor. Devleti bitiriyor. İhkak-ı hak yolunu açıyor. Alacaklı, alacağını almak için, hakkına kavuşmak için, biçare bırakılan icra müdürlükleri yerine, hukuk dışı yollara, mafya yapılanmalarına başvuruyor. Toplumu bir arada tutan “hukuk” harcı, işlevsiz kılınıyor.
Adalet Bakanlığı, icra müdürlüklerine sırtını dönmüş, iflasını bekliyor. Bu işi, özel bürolara vermenin hazırlığının yapıldığı duyumları alıyoruz. Tıpkı hacze gidecek araçların, yaptığı hizmetle orantılı olmaksızın çok fahiş ücret talep eden “Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı”ndan tedarik edilmesinin zorunluluk hale getirilmesi gibi. Adalet Bakanlığı, mahkemeye de başvurmayın -yani bana gelmeyin-, arabulucuya gidip “bir şekilde sorununuzu ona çözdürün” diyor.
Hükümet, devletin asli fonksiyonlarından biri olan adalet fonksiyonunu terk ediyor, bu fonksiyonu da özelleştirmenin yolunu yapıyor. Tehlikenin farkında mısınız?
20.12.2013
Av. İsmail ALTAY
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi