Diren Öğretmenim Umutlarımız İçin Diren
DİREN ÖĞRETMENİM UMUTLARIMIZ İÇİN DİREN [1]
Gün, çocuklarımız için de çok zor. Daha da kötüsü, çok daha zor günlerin kapımızı çaldığını duymak için saf olmamak kafi. Siyasi görüş, mezhep, etnik köken cepheleştirilmelerinden sonra, cinsellik (kadın-erkek) üzerinden ayrılık tohumları ekilmeye başlandı. Hayata dinsel ve cinsel temelden bakıyorlar. Şimdi de gözlerini çocukların cinsel kimliğine çevirdiler. Eğitim sistemini bu yönüyle de yıkıyorlar. Baş Öğretmenimizin yaptığı Cumhuriyet Devriminin üç temel sütunundan biri olan Öğrenim Birliği Yasası da yok edildi.
O, onurlu insanın yaşayabileceği, herkesin eşit haklara sahip olduğu ve kendi kendisini yönetebileceği Cumhuriyet sisteminin, ancak bilimsel aydınlanma ile yaşayabileceğini biliyordu. Bu nedenle bilim ışığını geleceğimize iletebilecek Devrim Yasalarını ilan etti. Ve gelecek nesilleri, Cumhuriyetimizi ve onu yaşatma ödevini öncelikle öğretmenlerimize teslim etti.
Öğretmenim, çocuklarımızı gerçek bilimin ışığı ile yetiştir ki, ufukları açık, hayat ile mücadele edecek parlak zihinli, haklarını koruyan ve kullanan onurlu bireyler olsunlar. Güdülmesinler, istismar edilmesinler, sömürülmesinler.
Öğretmenim, çocuklarımızı çağdaş ve uygar yetiştir ki, öğrendikten sonra özgün fikirler oluşturabilsinler. Analitik düşünebilsin, analiz yapabilsinler. Başkalarının hakkına saygı göstersinler, hakkı ve adaleti bilsinler, adil olsunlar, istismar etmesinler, sömürmesinler.
Yetiştir ki, hiçbir ayrım yapmadan kişilere, canlılara, inançlara, düşüncelere saygılı olsunlar. Yine hiçbir ayrım yapmaksızın eşit olduklarını bilsinler. Eşitlik ve özgürlük kavgası verebilsinler. Haklarına sahip çıkmayı, ekmeği bölüşmeyi, kardeş olmayı öğret onlara. Hoşgörülü ve tatlı dilli olsunlar. Kindar, bencil ve bağnaz olmasınlar. Dünyanın merkezi ve tek doğrunun kendileri olduğu kibrine yakalanmasınlar.
Biliyorum şartlar çok zor. Genetiği değiştirilmiş öğretmen yaratmaya çalışıyorlar. Biat etmeyen herkesi “açlıkla terbiye” edeceklerini sanıyorlar. Ayakta kalan, karartılmamış kaç kurum olduğunun hiç önemi yok. Onurlu insan, tek başına kaledir. Onu düşüremezler. Zihnindeki ışıkla, onlarca, yüzlerce, binlerce yeni kale yaratmasını engelleyemezler. O ışık, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirecektir. O ışığı dağıtacak olan sensin öğretmenim. Sen bu zor şartlarla mücadele etmek için yetiştirildin. Son nefesini verirken de “öğretmenim” diyebilmenin bedeli budur.
Diren öğretmenim, umutlarımız için diren. Sen, Baş Öğretmenimizin vekilisin. Baş Öğretmenimizin “Gençliğe Hitabesi”nin anlamını öğret çocuklarımıza. Korumaları gereken gelecek için muhtaç oldukları kudreti nerede bulacaklarını öğret. Öğrettiğinde, “milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilecektir” onlar. Çocuklarımızın elinden tut ve bu ülke üzerindeki karabasanı def et. 23.11.2013
Av. İsmail Altay
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi