Artık Futbol Sadece Futbol Değil: Ekonomi Ve Hukuku Da Konuşalım

 

  

ARTIK FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİL: EKONOMİ VE HUKUKU DA KONUŞALIM

 

Akıl almaz bir biçimde, seyircisiz oynanan bir müsabakada, sahaya yanıcı bir madde atıldı. Maç durdu. Kanımız dondu. Aklımız çıktı. Seyirci yok ama taşkınlık var. Sorumsuzluk diz boyu. Yine ceza alacağız diye düşündük. Ama bunu sadece –o kulübün taraftarı olmasam bile benim de dahil olduğum- biz düşündük. Güya tuttuğu takımı desteklemek için stadyumun dışında bulunan, kendisinin “taraftar” olduğunu ileri süren bir takım sorumsuz kişiler, gönül verdikleri spor kulübünü hiç düşünmediler. Sonuçta Fenerbahçe’nin UEFA Disiplin Kurulun’dan ceza almasına neden oldular. Verilen ceza, Fenerbahçe’nin bir yıl Avrupa Kupalarından men edilmesi. Ceza iki yıl için ertelendi. Yani UEFA “bir daha yaparsan aramızda işin yok, artık sadece annenin liginde oynarsın” dedi. İki yıl Demokles’in başında sallanan kılıç gibi bu ceza sallanacak. Bu da sanırım “İleri Demokles”(!) Bu taraftara nasıl güvenip de, kılıcın düşmeyeceğini umut edebilirsiniz?

6222 sayılı Kanun gereğince, savcılık re’sen, yani hiçbir şikayet olmaksızın görevi gereğince sorumlular hakkında soruşturma başlatmak zorunda. Bu olayın bir yönü. Haklarında soruşturma açılacak o sorumsuz kişiler, maalesef sadece buzdağının görünen yüzü. Bir de onları azmettirenler var. İşin sadece caza hukuku aşamada bırakılması, sadece “dernek” statüsünde olan kulüpler için bile geçerli değil artık. 

Bu sorumsuzluk, sadece bir spor kulübünün zarar görmesinin ötesinde, ekonomik yansımaları olan bir olay. Bu, hisseleri borsada işlem gören Fenerbahçe A.Ş.’nin hisselerinin (FENER) değerinin düşmesinin nedeni olacaktır. Bu değer düşüklüğü, sadece bu gün borsaya yansıyan olayla da sınırlı kalmayacaktır. Önümüzde uzun bir süreç var. UEFA Tahkim Kurulunun kararına, buradan olumsuz sonuç alınması halinde CAS’da açılacak davanın sonucuna ve cezanın ne şekilde sürdürüleceğine bakmak gerek. Tüm bu süreç, borsa şirketi olan Fenerbahçe A.Ş.’nin değerini etkileyecektir.

Bu bir haksız fiil olduğuna göre, Fenerbahçe A.Ş.’nin, sorumlular, yani hem eylemi yapan, hem de tespit edilmesi halinde yanıcı maddeleri temin eden ve azmettirenler aleyhine tazminat davası açma yükümlülüğü doğmaktadır. Böylece şirketin değerinin düşmesi kısmen de olsa engelleneceği gibi, geleceğe ilişkin de herkese “ayağını denk al” mesajı verilecektir.

Şimdiye kadar olduğu gibi, Fenerbahçe A.Ş.’nin bu davayı açmaması halinde ne olur? Yönetim kurulunun sorumluluğunu yerine getirmemesinin sonuçları TTK’da düzenlenmiş. Hem hissedarlar, hem de şirketin alacaklıları, yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açarak, şirketin zararının giderilmesini isteyebilecekler.

Artık futbol sadece futbol değil. İstesen de istemesen de ekonomi ve hukuk konuşma zamanı. 28.02.2013

Av. İsmail ALTAY

İstanbul Barosu Banka ve Finans Hukuku Koordinatör Yönetim Kurulu Üyesi

Spor Hukuku Enstitüsü Sicil Kurulu Başkanı