Emperyalistler Geldikleri Gibi Giderler
EMPERYALİSTLER GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
Emperyalistler, 1. Dünya Savaşında yarım kalan işlerini bitirmek için geri döndüler. Sevr ruhlu Büyük Ortadoğu Projesi ile döndüler. Mustafa Kemal öldü sandılar da döndüler.
Cebren ve hile ile aziz vatanı parçalayacak partiler ile, vakıflar ile, dernekler ile, cemaatler ile geri döndüler.
Cumhuriyetin ordusu dağıtıldı. Kışladan bayrak indirildi. Özel kurulan mahkemelerle, kumpas davalarıyla vatanseverler zindanlara atılırken, Habur’da teröristler, vatan hainleri, mecliste kutular aklandı. Siyasi emelleri olan yetkililer, memleketin her köşesinin bilfiil bomba ve silah deposu haline getirilmesine göz yumdu. Oslo ve İmralı'nın arka odalarında kim bilir neler oldu...
Terör, canlı bombalarla dokuz ayda yüzlerce masum vatandaşımız katletti. Kahraman Türk Askeri ve kolluk kuvvetleri kahpece şehit edildi. Ülke kana boyandı.
Terörü önlemekle görevli sorumsuz sorumlular, umursamaz tavırlarını devam ettirmekle kalmayıp, halkın zekasını aşağılayarak “terörle yaşamaya alışmalısınız” demekten çekinmedi.
Lanet olasıca terörden nemalanmaya çalışan kimileri vatanı bölmenin yollarını ararken, kimileri de insan kanı ile anayasa yazma çabasına girişti. 80 cuntasına rahmet okuturcasına, suç işleme özgürlüğüne sahip olacak tek adam çıkıyor bu anayasadan. Özgürlükler yok ediliyor. Hukukun evrensel ilkeleri çiğneniyor. Ve emperyalizme geçit vermeyen Atatürk ilkeleri, Cumhuriyetimizin kurucu ilkeleri yok edilmeye çalışılıyor. “Türk Tipi Anayasa”, “Türk Tipi Başkanlık” ilüzyonuyla, Anayasamızdan milletimizin adı, “Türk” adı çıkarmaya çalışılıyor.
“Kayıtsız şartsız milletin egemenliği”, “tek adamın kayıtsız şartsız egemenliği” haline dönüştürülmek isteniyor. Allah’a şirk koşmaktan çekinmeksizin; başta kadınlar, emekçiler ve öğrenciler olmak üzere bir millet köleleştirilerek, “insana kul köle” toplumu yaratılmak isteniyor.
Bin yıldır kader birliği yapmış, emperyalistleri kovmuş, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş halkımız; ırklara, dinlere, mezheplere göre parçalamak isteniyor.
Çağ dışı ırkçılık, çağ dışı dincilik egemen olsun, kan dökülsün isteniyor.
Puslu havanın sevdalısı "demokrat ve özgürlükçü" postuna bürünmüş "yetmez ama evetçiler"; yerel yönetimlerin özerkliği, özyönetim, federasyon projeleri ile Ortadoğu'da emperyalizmin bir kuklasını daha yaratılmak için Türkiye'nin bölünmesinin altyapısını hazırlamaya çalışıyorlar.
Unutturmaya çalışsalar da; bu aziz vatanın sınırı kalem ile değil, Mustafa Kemal'in askerinin süngüsüyle çizildi.
Bu tuzaklara Türk Milleti düşmez!
Laik, demokratik, üniter ulus devletimiz; Türkiye Cumhuriyetimiz yıkılmaz!
Bu topraklar, bölücü ve gerici kuklaları oynatan emperyalistlere yine “geldikleri gibi giderler” diyecek Mustafa Kemallerin yurdudur. Bizim yurdumuzdur.
Bu topraklarda Mustafa Kemaller yenilmez!
Vatan millet bölünmez! Ortaçağa dönülmez!
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!
18.03.2016
Av. İsmail Altay
Atatürkçü Düşünce Derneği
Kadıköy Şubesi Başkan Yardımcısı