Yeniden Üreten Bir Ekonomi Refahı Adil Bölüşen Bir Düzen Kurmak Zorundayız
YENİDEN ÜRETEN BİR EKONOMİ,
REFAHI ADİL BÖLÜŞEN BİR DÜZEN KURMAK ZORUNDAYIZ
Bu ekonomik sistem ülkemizi yok etmenin tabanını hazırladı. Üterimin yapılmadığı, üretenin cezalandırıldığı bu sistemde, insanlar tüketime, hesapsızca tüketime alıştırıldı. Tüketim çılgınlığı, toplumsal bir uyuşturucudur. Hesapsızca, programsızca tüketim, borçlanmayı getirdi. Artık herkes borçlu yaşıyor. Dolayısıyla herkesin korkuları var. Can, mal, hukuk güvenliği kalmayan ülkemizde, ekonominin de kaygan bir zemine olduğu, bir kaç lafla dolar kurunun uçmasıyla bir kez daha ispatlandı. Kur da yapay olarak oluşturulmuştu. Ülkede üretilen bir değer yok. Ülkenin borçlanmasından bahsediliyor. Ama bu tespit eksik. Tüm Cumhuriyet tarihi boyunca halkımızın dişleriyle tırnaklarıyla meydana getirdiği tüm tesisler, işletmeler yok pahasına satıldı. Yani borçlanmanın dışında, aktiflerimizden, mal varlığımızdan olduk. Dahası bu mal varlığımız, üreten işletmelerdi. Kapatıldılar ya da işçi çıkardılar, taşeron sistemi yarattılar, sonuçta işsizliğe sebep oldular. İşsizlik ve iş güvenliği sorunu hiç bu derecede yaşanmamıştı.
İktidara gelmek ve ekonomi sistemini değiştirmek zorundayız. Hesapsızca borçlanmanın nedeni olan bankacılık sistemini değiştirerek, üretimi destekleyen, değer üreten işletmelere ucuz kredi veren proje bankacılığına geçmeliyiz. Ar-ge çalışmalarını destekleyerek, katma değeri yüksek değer üreten projelere daha ucuz kredi vermeliyiz. Bu yatırımlar üretime dönecek, işsizliğe çare olacaktır. Yeniden üreten bir ekonomi, refahı adil bölüşen bir düzen kurmak zorundayız. Aksi taktirde bu mutsuzluk ve umutsuzluk ortamında, etnik köken ve inanç üzerinden geliştirilen yapay ayrılık nedenlerinin zehirli tohumları, ülkeyi parçalanmaya götürecek. İktidara gelmek ve yeniden kardeşliği, barışı, tatlı dili egemen kılmak zorundayız. 19.03.2015
Av. İsmail Altay
Hukukçu - Ekonomist
CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı